TERÖR SALDIRILARI ÖNLENEBİLİR Mİ
Günümüz sosyolojisinin en önemli problemlerinden birisi de terörizmdir. Terörizm evrensel bir sosyal problem ve evrensel bir suç olarak nitelendirilebilir. Bir çok ülkede malesef terör eylemleri vardır. En fakir ülkelerinden en gelişmiş ülkelere kadar terör toplumda bir tümördür ve herkes ona karşı katı bir şekilde mücadele etmelidir. Ülkemiz de de maalesef yüksek düzeyde terörizm yaşanmaktadır.
Terörizmi belli bir grupun yapabileceği gibi ülkeler tarafından da yapılmaktadır.
Malesef ülkemiz dışında çevremizde çok sayıda istikrarsız ülkeler var. Bu durum coğrafyamızda terör örgütlerini üretiyor. Bazı ülkeler, çeşitli gerekçelerle terörü destekliyor ve besliyorlar. Böyle durumda çevremiz terör örgütleri veya terör devletleri ile dolu iken ne kadar önlem alsanız da malesef aradan sızanlar oluyor. Bu durum gelişmiş ülkelerde de vuku bulabiliyor. Yani Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere gibi yani dünyanın herhangi bir yerinde nasıl oluyorsa ülkemiz de aynı şekilde olabiliyor. Bu durumu engellemek malesef zor.
Terör saldırıları önlenebilir mi?
Terör saldırılarından sonra ister istemez herkesin aklına “acaba bu saldırı önlenemez miydi” sorusu gelebilir. Bu tür sorulara net bir cevap vermek çok zor. Tabi önlenen eylem ve saldırılar yok mu çok var. Belki de eylemlerin çok az bir kısmı malesef önlenemiyor.
Teröstlerin eylem ve saldırılarında kullanılacak silah, patlayıcı ve diğer her türlü malzemeleri sınırdan içeri girmesini, engellemekten başlayarak çok farklı önlemler alınıyor. Rutin güvenlik uygulamaları yapılıyor, hava alanları, otogarlar, taksi durakları an be an kontrol ediliyor. Sonuç olarak kimsenin haberi olmadan, kimsenin ruhu duymadan çok büyük eylemler ve olası katliamlar önleniyor
Teröristi değilde teröri hedef olan milleti ve devleti eleştirmek için fırsat kollayanlar mutlak surette oluyor. Tabi burada soruyu soranları da irdelemek ve niyetlerini ölçüp tartmak lazım. Acaba üzüm mu yemek istiyorlar yoksa bağcıyı mı dövmek istiyorlar.
Ülkemiz de de batı özentisi aydınlar yok mu var hemde çok fazla var. Burada bir zihniyet bozukluğu var. Bu aydın diye tabir ettiğimiz kişiler ülkemizin terör eylem ve saldırılarına karşı almış olduğu çok güzel tedbirleri ve uygulamaları görmüyorlar, görmek istemiyorlar. Sürekli olumsuzlukları gündeme getiriyorlar. Tabi ki eksiklikler olabilir ama bunları da dile getirirken ölçülü olmak gerekir.
Günümüz de terörle mücadele, salt olarak silahla gerçekleştirilen mücadele olarak dar perspektifle değil, terörü sosyal bir sorun olarak görmek ve ona göre çözüm önerileri sunmak lazım. Hem idari hem de yasal düzenlemeler yapılmalı. Bütün kurum ve kuruluşlar işbirliği içinde koordineli olarak çalışması gerekmektedir. Bu perspektiflik terörle mücadelede sadece asker ve polis gibi silahlı unsurlarla değil, sosyal sorunun tespiti, teşhisi ve tedavisi noktasında kilit rol taşıyan mülki idareler, yerel yönetimler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları gibi diğer aktörlerinde yer aldığı bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak çözüme kavusturulmalıdır. Bu konuda en iyi örnek Diyarbakır anneleri platformu çok etkili olmaktadır. Toplumu terör konusunda bilinçlendirmek ve devletin yanına çekerek desteğini alarak mücadele etmek teröre karşı daha etkili bir uygulama olacaktır.
Böylece terör eylemleri önlenebilir ve terör örgütlerine eleman kazandırılması sonlandirlabilir.
Mehmet AYDINLIOĞLU
Güvenlik Uzmanı