Oh Be Nihayet
Bu gün Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ye uçmadan önceki basın toplantısını izleme fırsatı buldum.
Toplantı da ülkemiz adına çok kıymetli mesajları oldu. Ancak toplantının Mottosu sayılacak mesaj aşağıdaki resmin altında var. Bu mesajın altına bir Türk akademisyeni olarak; amasız, fakatsız ve lakinsiz imzamı atarım.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu türden çıkışları çok mu yeni bir kavram ? bence hayır. Tarihini net hatırlamamakla beraber yine bir BM toplantısında dünya kürsüsünde “yeşil mermer kürsü” bütün dünyanın duyabileceği bir “Osmanlı Tokatı” kıvamında ve vurgulu bir ses tonun da “Dünya Beş den Büyük” diyerek ne kadar; azimli, cesaretli, cesur ve basiretli bir lider olduğunu başta mazlum milletler ve asırlardır “Vahşi Batı” tarafından sömürülen, Sayin Cumhurbaşkanımızın sayesinde tekrar yaşama tutunma mücadelesi veren Afrika ķıtası olmak üzere bütün dünya zaten geçmişten biliyor.
Ahval ve şerait bu halde iken “Gerekirse AB ile Yollarımızı Ayırırız ” cümlesini söylemek kanaatimce onun için çok da zor olmasa gerektir.
Ağzınıza sağlık Sayın CUMHURBAŞKANIM bu mesajınızla beraber yüreğimize bir ferahlık, cesaret ve müthiş bir özgüven geldi. Emin olunuz ki bu NECİP TÜRK MİLLETİ nin kalbine ve diline tercüman oldunuz. Allah sizden ebeden razı olsun. Hülasa; Bu realiteden sonra Allah rahmet eylesin tüm ölmüşlerimize rahmetli babam nam’ı diğer Halil Çavuş dan ilk gençlik yıllarımızın başları sayılacak dönemler de (seksenlerin ortaları) doğup büyüdüyüm Bayburt’un Akbulut Köyü, Köy odasında şu kıssayı duymuştum.
Teşbihte hata olmaz düşüncesiyle affınıza sığınarak izninizle aktarıyorum.
” Yahudi kökenli bir esnaf olan Mişon bir ticaretten dolayı başka bir Yahudi tüccara borçlanır. Gel zaman git zaman borcun vadesi gelir çatar ancak Mişon un borcu ödeyecek kadar maddi imkanı yani birikimi yoktur.
Mişon bu üzüntülü hal üzereyken akşam evine gelir ancak çok müşkülpesent bir hali vardır. Yemek yemiyor, su içmiyor öylece üzgün bir halde evin içinde sürekli turluyor. Mişon’un hanımı bu işe bir anlam veremez. Gece yatmadan önce kocasına nen var kuzum yemedin, içmedin ve konuşmadın gece boyu dolaşıp durdun diye sorar. Mişon yok bir şey kuzum dese de, kadın bu; ısrarını südürünce Mişon durumunu eşine anlatır.
Borcum var ve yarın ödeme yapmam gerekiyor ama param hazırlığım yeterli değil ben ne yapacağım der sıkıntım bundandır. Bunun üzerine hanımı ah be kuzum bunda dertlenecek ne var ki beni de üzdün gece boyu. Aç telefonu alacaklın olan komşuna: deki yarın ki borcumu ödeyemeyeceğim. Haberin olsun diye üzgün kocasına telkin de bulunur. Mişon; öğle şey olurmu kuzum dese de hanımına, evde son söz hanımın dır malum. Böylece hanımının dediği şekilde alacaklısıyla konuşur ve telefonu kapatır. Bizim Mişonun artık üzerinden büyük bir yük kalkmıştır.
Konuşmanın ardından alacaklısı olan Yahudi komşu esnafın uykusu kaçar ve istirahate çekildiği yatak odasındaki yatağından kalkarak ışığı yakar ve evin salonuna gecerek burada sabaha kadar uykusuz ve huzursuz bir şekilde turlar. Mişon mu o derin uykularda ve istirahattedir.
Demem o ki (1963 AET ile Türkiye arasında Ankara Antlaşması yapılmış ve bugün yıl olmuş 2023 köprülerin altından çok sular geçmiş.
Sayin Cumhurbaşkanımızın tabiriyle “Nereden Nereye”!!! tam 60 yıldır uykusuzuz umutsuzuz ve huzursusuz)
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu muhteşem demecinden sonra uykusuz kalma huzursuz ve mutsuz olma sırası artık onlarda.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan yine ümit ediyoruz ki bütün dünya ya umut “Motto” olacak bir konuşma yapacaktır.
Başta zat’ı âlleri olmak üzere saygıdeğer heyetine hayırlı uçuşlar diliyorum. Sizlere onun lisani ile veda etmek istiyorum.
Kalın sağlıcakla…
DR.ÖMER NASUHİ ŞAHİN
İzmir Bakircay Üniversitesi Öğretim Üyesi